Sayfalar

8 Haziran 2010 Salı

İlk aklıma gelen MERHABA demek. Bu sabah yağmur sesiyle karşıladı bizi İstanbul, hep içimden İstanbul' dan söz etmek geliyor ya da belleğimde ,yüreğimde yer eden şehirlerden. Şimdi kızım buradan uzaklarda Avrupa'nın bugün için güneşli bir şehri Strasbourg'da..Tatlı bir heyecanla uğurladım onu dün sabah Sabiha Gökçen Havaalanından. Anne yüreğim, gönderme kızını o daha senin bebeğin hep korumanda kalsın diyor ama mantığım ve olması gereken artık ayakları üstünde durmalı, dünya vatandaşı, olmalı, kendi kendini idare etmesini öğrenmeli diyor. Zaten ebeveynlik görevi aslında hayatın nasıl yaşanacağını öğretmek değil mi kısaca. Gerisini biz abartıyoruz belki de. Kuş yuvadan yavaş yavaş uçuyor buna alışmalısın dedi ablam iki gece önce yazdığı e-postada bana. O da çok uzaklardan Toronto'dan yazmış bana. Bedeni orada ama sanırım tüm yüreği ve aklıyla burada. Nasıl da düşkündür bize.
Yaşam böyle bir süreç aslında sürekli devinimler, değişimler..Bazı anları durdurmak isteriz ya da yaşamadan üzerinden atlamak isteriz . Hayat aslında birbirini takip eden mutlu, mutsuz,durgun, coşkun, kalabalık, yalnız zıtlıklar ve aynılıklarla birbirini takip eden anlardan oluşan bir zincir gibi...Şehirlerde bu anların mekanları,durakları, tanıkları. İstanbul anlarımın en sadık ve kalıcı tanığı, en çok sende durmak isterim, hep sana dönmek, hep sana dönsünler isterim..Kızıma ve ablama kavuşacağım günü iple çekiyorum.

4 yorum:

  1. Merakla yazacaklarını bekleyeceğim

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim, seni çok merakta bırakmam umarım ve üretebilirim..

    YanıtlaSil
  3. Vasfiye Güngör, göçmenlikten midir yoksa dün geceki rakıdan mıdır tuhaf oldum, gözlerim ıslandı...

    Çocuğu olmak nasıl bir duygusal doyum ve ızdıraptır aynı zamanda...

    Ben bunları yanımdayken özlüyorum... Nasıl olacak bu iş...

    Hay allah...

    YanıtlaSil
  4. Göçmenlik ,annem macırlık (muhacirlikden geliyor herhalde ben bu kelimeyi çok severim)"ateşten gömlek giymek gibi "derdi.Göze almak , cesurca, mücadeleli bir şey .Farklı olmak,her şeye rağmen ayakta kalmak, yabancılık,kendini ruhen eğitmek, geliştirmek . Bu kuvvetli duygu dünyası demek de oluyor sanırım. Sen babalık duygusunu tam da bütün farkındalılığınla yaşıyor olmalısın . Düşünen, kafa yoran, hep kendini eğiten bir baba..İkizler çok şanslı ve çok sevimli. Duygular her zaman çok içiçe ve zıt bu yolda, gel gitler çok fazla..Ama zamanla bunu yaşamaya da alışıyorsun ve hatta hoşuna gidiyor.
    Bu arada Rakının etkisinide ihmal etmemek gerekir...!!

    YanıtlaSil